Konuşmakla da virüs bulaşabilir mi?

Salgın başladığı zamanlarda, SARS-CoV-2 virüsünün sadece öksürük, hapşırıkla yayıldığını düşünüyorduk. Virüsle enfekte kişiler, solunum yollarında yuvalanan virüs bu şekilde buradan çıkıp hasta kişinin uyguladığı güçle orantılı olarak,

Mayıs 22.2020

Salgın başladığı zamanlarda, SARS-CoV-2 virüsünün sadece öksürük, hapşırıkla yayıldığını düşünüyorduk. Virüsle enfekte kişiler, solunum yollarında yuvalanan virüs bu şekilde buradan çıkıp hasta kişinin uyguladığı güçle orantılı olarak, gerili yayın oka uyguladığı gibi bir etki ile mesafe alıyor. Hasta olmayan kişiye ulaşıyor ve onun vücuduna girerek enfekte olmasına yol açabiliyor. Hasta kişinin ağız ya da burnundan çıkan damlacıklar ile olan bu yayılmada, damlacıklar ağırlıkları ile ters orantılı olarak uzağa gidip, havada bir süre kalabiliyorlar. Yine düştükleri yüzeylerde bir süre daha kalabiliyorlar. Ve daha sonra özellikle ellere oradan da ağza buruna ulaşıp enfeksiyona yol açabiliyorlar. Enfeksiyonun daha ağır ve daha büyük damlacıklarla olduğuna inanılıyor. Büyük damlacıkların 2 metreden öteye geçemeyeceği düşünülüyor. Sosyal izolasyon uygulanırken 2 metre kuralının kaynağı bu görüştür. Ama küçük aerosol denilen parçacıkların kuvvetli öksürükle 4-5 metre, hapşırıkla 8-9 metreye kadar ulaşabileceği gösterilmiştir. 

Yapılan bir çalışmada hiçbir şikayeti olmayan hastaların da basit konuşmayla hatta derin nefes alıp vermeyle dahi ağızlarından küçük sıvı damlacıklarının yayılabildiği ve kapalı, hava hareketi olmayan ortamlarda, havada 15 dakikaya kadar asılı kalabildiği gösterilmiştir. Beş dakika konuşmayla kuvvetli öksürük eşdeğeri damlacık havaya saçılabilmektedir.

Bu da teorik olarak corona virüs ile enfekte olan insanlardan aynı odada bulunan diğer insanlara konuşmayla dahi bulaşmaya yol açabileceğini düşündürüyor.

Ancak bu araştırmalarda gösterilenin virüsün yayılıp insanlara hastalık bulaştırması olmadığını akıldan çıkarmayın. Burada görülen kapalı ortamlarda ağız ya da burundan yayılan damlacıkların kalması, virüsün değil. Ayrıca bütün bu çalışmaların göz ardı ettiği bir şey de virüs ile enfekte olmak için büyük olasılıkla virüs yükünün önemli olduğudur. Yani kişiye tek bir virüsün ulaşması değil yüklü miktarda ve tahminen uzunca bir süre kişinin bu virüse maruz kalması gerekliğidir. Bu süre ve miktar maalesef bilinmiyor. Belki düşük virüs veya kısa süre maruz kalmak kişinin bağışıklık oluşturması açısından iyi bile olabilir. Bunu da bilmiyoruz.

Özellikle kapalı ortamlarda uzun süre başkaları ile kalınacaksa maske takmanın teorik de olsa, önemi bir kere daha ortaya çıkıyor. Maska bütün damlacık alışverişini engellemese de, ağız ya da burundan çıkan büyük damlacıkların geçiş yolu ve hızını değiştiriyor. Dışardan gelenlerin de ağza buruna konmasını engelliyor. 

Yine de kapalı ortamlarda maske takmaya taktırmaya ve mesafeyi korumaya özen gösterelim tedbiri elden bırakmayalım.



SORU SORUN

Soru Sor

Soru Sor formunu doldurarak sorununuzu sorun, biz yanıtlayalım…

GÖNDER

Muayene

Muayene olmak istiyorsanız,
Muayene Formunu doldurarak bize ulaşabilirsiniz.

GÖNDER