Maske Kullanımının Çocuk Gelişimine Ters Etkisi Var mı?

COVID-19 pandemisinde başlangıçta çok karışık mesajlar verilmiş olsa da, şimdilerde en net olan mesaj, korunmak için maske kullanımının gerekli olduğudur. Okullarda yüz yüze eğitimin ülkemizde de yaygınlaştırıldığı bu günlerde, çocuklarda maske kullanımının koruyucu etkileri yanında, çocuk gelişimine ters etkileri olabileceği de sorgulanıyor.

Ekim 20.2020

COVID-19 pandemisinde başlangıçta çok karışık mesajlar verilmiş olsa da, şimdilerde en net olan mesaj, korunmak için maske kullanımının gerekli olduğudur. Bazı ülkelerde maske kullanımı ya da kullanılmaması politik bir tercih ya da mesaj haline gelmiştir. Sonuçta bu konuda gün geçtikçe artan veriler, maske kullanımının bizi güvenli tutacağı yönündedir. 

Okullarda yüz yüze eğitimin ülkemizde de yaygınlaştırıldığı bu günlerde, çocuklarda maske kullanımının koruyucu etkileri yanında, çocuk gelişimine ters etkileri olabileceği de sorgulanıyor. Vücudun fiziksel gelişimi, ya da, şikayetlerini arttırabileceğinin gerçek olmadığı düşünülse de, konuşmanın, lisan öğrenme yeteneğinin, ve sosyal etkileşimin ters etkilenebileceğinden kaygı duyuluyor.

Toronto Universitesi’nden profesör Kang Lee, çocuklarda yüz tanıma gelişimi üzerine  üç ana soruna işaret ediyor. Birincisi; 12 yaş altı çocuklarda, diğer insanları tanımada çocuklar yüz hatlarına baktıkları için, maske ile tanıma zorlaşıyor. İkincisi; insanlarda duygusal bilgi yüz mimikleri, yüz kas hareketleri ile aktarıldığı için, maske kullanımı bunu bloke edecektir. Bu da çocukların duygusal tanımlama, ve sosyal etkileşim ile ilgili problemleri ortaya çıkacaktır. Sonuncusu da, konuşmayı tanımada, ana iletişimin ses olduğu düşünülse de, burada önemli oranda enformasyon görüntü ile aktarılmaktadır.

Yale Çocuk Araştırması Merkezi’nden David Lewkowicz, bebeklerde dudak okuma konusunda araştırmalar yapıyor.  Ona göre 6-8 aylık bebekler ses çıkarmaya başladıklarında karşılarındaki kişinin gözlerinden ziyade, ağız hareketlerini izleyerek kendi konuşmalarını geliştirecek vizüel ipuçları ile konuşmayı öğrenmeye çalışıyorlar.

Hong Kong Bilim ve Teknoloji Universitesi’nden Doçent Eva Chen’e göre 2012’de yapılan bir araştırmanın da gösterdiği gibi,  çocuklar başkaları konuşurken çoğunlukla ağızlarına bakar, ancak bu, onların iletişim kurmak ve öğrenmek için tek ipuçları değildir. Yüz ifadelerini de, maske olsa da, yorumlayıp iletişim kurmayı ve konuşmayı öğrenirler.

Sonuçta maske ile ağız ve burnun örtülmesi, çocukların iletişim kurmada ve bunu öğrenmede belli bir engel çıkaracaktır. Ancak çocuklar öğretmenlerinin, erişkinlerin de yardımıyla, bunu aşabileceklerdir. Bazı, konuşma dışında, sosyal iletişim ipuçları zaten kullanılmaktadır. Ancak bazı sosyal iletişim problemi hastalıkları olanlarda, örneğin, otistiklerde bu konuda özel çaba gerekebilecektir.

Günümüzde okullarda yaygın maske kullanımıyla, çocuklar ve erişkinlerin duygularını daha çok sözle ifade etmeye yönlendirilmeleri, düşüncelerini daha yüksek sesle ifade etmeleri cesaretlendirilmelidir. Öğretmenler ve ebeveynler, çocuklarına daha sıklıkla nasıl hissettiklerini sormaları gerekebilecektir.

Maske kullanımının belki de en önemli faydası, çocukların sesle iletişiminin artmasıyla, diğerlerinin gözlerini okumayı daha çok öğrenecekleri olması olacaktır. Çocuklar zeki ve kolay adapte olabildikleri için, bu yeni durumda kendilerine verilen farklı, daha kısıtlı enformasyon ile konuyu başarıyla geçeceklerdir. Öğretmenlerde onlara konuyu daha zor hale getirmemek için, maske giyerken kıyafetlerini, saç modellerini, gözlüklerini değiştirmeyerek yardımcı olabilirler. Hatta maskelerini bile aynı tutmaları çocukların adaptasyon sürecine faydası olacaktır.

Duygusal iletişim de ise, öğretmenlerin çocuklarla maskeli iletişim kurarken, ses tonuna çok dikkat etmeleri, göz ve tavırlarına gerekirse daha çok anlam katmaları yerinde olacaktır.

Maske kullanımının pandemiden evvel de yaygın olduğu toplumlarda çocukların duygusal iletişim gelişiminde problem olduğuna dair örneğin, Hong Kong gibi ülkelerde bu yönde bir bulgu yoktur. Sonuçta ebeveynlerin bütün yüzünü evlerinde görme fırsatları olacaktır. Belki de  çocuğun adaptasyon kabiliyeti sayesinde, çocuklar birçok başka ipucunu değerlendirmeyi de öğrenerek sosyal iletişimlerini, daha da geliştirmeyi başaracaklardır.

Bu yüzden ebeveynlerin çocukların fiziksel, sosyal gelişimleri veya konuşmalarının gerileyeceği hakkında endişe etmesine gerek olacağını düşünmüyorum.

Dr. Genco Yücel kimdir?


SORU SORUN

Soru Sor

Soru Sor formunu doldurarak sorununuzu sorun, biz yanıtlayalım…

GÖNDER

Muayene

Muayene olmak istiyorsanız,
Muayene Formunu doldurarak bize ulaşabilirsiniz.

GÖNDER