BÜYÜK MÜJDE Corona aşısında başarılı sonuçlar.

9 Kasım Pazartesi günü ilaç şirketi Pfizer coronavirüs aşısı çalışmalarında geliştirmekte oldukları aşının COVID-19 önlemede ciddi oranda etkili olduğunu bildirdi.

Kasım 10.2020

9 Kasım Pazartesi günü ilaç şirketi Pfizer coronavirüs aşısı çalışmalarında geliştirmekte oldukları aşının COVID-19 önlemede ciddi oranda etkili olduğunu bildirdi.  Bugüne kadar dünyada 1 milyondan çok insanı öldüren salgın hakkındaki bu müjdeli haberi hepimizin sevinçle karşıladığını söylemek yanlış olmaz.

Pfizer şirketinin basın bildirisinde, şirket dışından bağımsız uzmanların resmi değerlendirmesine göre, geliştirilen aşının önceden hiçbir corona virüs enfeksiyonu geçirmemiş olan gönüllülerde hastalığı önlemekte %90’dan fazla etkili olduğu yönünde bulgular vardır. Bildiriye göre önemli bir yan etki de görülmemiştir.

Bugüne kadar araştırmaya alınan 44000 gönüllünün yarısı aşılanırken yarısına plasebo aşı enjekte edilmiş. İlk analizde 94 kişinin hastalandığı bildiriliyor. Bunların kaçına gerçek aşı yapıldığı belirtilmemiş. Ama %90 etkinlik bilgisi nedeniyle çoğunun plasebo yapılan gruptan olduğu tahmin ediliyor. Verileri inceleyen bağımsız grup, çalışmanın kör niteliği nedeniyle şirket yetkililerine de, gönüllülerde yüzde kaç oranında hafif ya da ciddi COVID geliştiği konusunda detaylı bilgi vermiyor. Araştırmaya alınan 44.000 kişide 164 kişide COVID hastalığı gelişene kadar araştırmanın devam ettirilmesi planlanıyor.

Şu anda 6 farklı aşı kısıtlı olarak dünyada kullanılmaktadır. Bunlar,

Pfizer aşısı dahil, 11 farklı corona virüs karşıtı aşı da bilimsel araştırmaların son aşamalarındadır. Bu tip bir bilgi ilk defa bir aşı şirketi tarafından bildiriliyor. Bu güzel sonuçtan sonra özellikle benzer tip aşıları araştıran diğer firmaların da benzer bilgilerle piyasaya çıkmaları bekleniyor

Pfizer şirketinin geliştirdiği aşıda önemli ortak BioNTech şirketi. Kurucusu bir Türk göçmeninin oğlu immünolog Uğur Şahin ve karısı Özlem Türeci olan bu şirket, virüs pandemisi hakkında ilk haberler duyulduğunda, 40 kişilik bir ekip kuruyor ve çalışmalara başlıyor. Project Lightspeed (yani, Işık Hızı Projesi) adını taktığı projede mRNA denen genetik materyal üzerinden aşı geliştirmede çalışıyor. Moderna denilen ABD şirketinin de kullandığı bu yöntemde, vücuda enjekte edilen, mRNA, corona virüs üstünde bulunan " spike protein "   oluşturma emrini veriyor. Bu proteinler oluşunca

de vücut bunlara dolayısıyla, virüs üzerindeki proteine, yani sonuçta virüse karşı uzun süreli bağışıklık geliştiriyor. Bu teknolojiyle geliştirdikleri aşı adaylarını önce farelerde deniyorlar. İlerledikçe, tecrübe ve kaynakları yetersiz olduğu için başka bir aşı üzerinde de çalıştıkları Pfizer şirketi ile temasa geçip ortaklık kuruyorlar. Mart ayında ortaklıklarını ilan ediyorlar. Vücutta yeterli bağışıklık cevabı, virüse karşı antikor ve güçlü bağışıklık hücresi olan T hücreleri, oluşturan iki aşıdan daha az yan etkisi olanı seçip ABD, Arjantin, Brezilya, ve Almanya’da önce 30.000 daha sonra da Eylül ayında 44.000 gönüllüyü araştırmaya dahil ederek araştırmayı sürdürüyorlar.

Şirket yöneticilerine göre, şirket yıl sonu itibarıyla 15-20 milyon doz aşı üretmeyi hedefliyor. Bu ay sonuna kadar gerekli izinler için başvurulacak aşının iki doz olarak yapılması planlanıyor. Ancak aşıyı üretmekten çok, nasıl dağıtılacağı en büyük sorun gibi duruyor. Aşının mRNA teknolojisi ile yapıldığı için -80 derece gibi çok soğukta saklanması gerekiyor. Pfizer GPS kullanan termal sensörlerle donanmış özel soğutucu kutularla aşıları dağıtmayı planlıyor. Diğer olası sorun ise, aşının etkin olabilmesi için, ilk dozdan üç hafta sonra aşının ikinci dozunun yapılması gerekliliği.

Dr. Genco Yücel ne diyor?

Bu sonuçlar son derece ümit vericidir. Bir aşı çalışmasında bu kadar iyi bir sonuca, COVID-19 denilen hastalık tanımlandıktan 1 sene geçmeden ulaşmak gerçekten büyük bir başarıdır. Sonuçlar araştırma bitirildiğinde de aynı kalırsa, bu aşı en etkili çocukluk aşıları kadar başarılı demektir. Bir aşının başarısı %50 üzeri etkinlikle tanımlanır. Örneğin, günümüz grip aşısında başarı oranı %60 civarındadır. Ancak bu haberle ilgili bazı soru işaretleri vardır.

Öncelikle ilk ve en önemli soru; bilimsel önemli araştırma sonuçlarının yayınlanma yerinin basın bildirileri değil, diğer uzmanlar tarafından tarafsızca değerlendirildiği bilimsel yayınlar olduğu unutulmamalıdır. Burada bahsedilen başarılı sonuçların şirket yöneticileri tarafından, yani konuyla ilgili taraflı kişiler tarafından bildirildiği unutulmamalıdır. Haber çıktıktan sonra şirket hisselerindeki artış bu kaygıyı desteklemektedir. Araştırmanın resmi sonuçları bilimsel tarafsız ve tüm bilim adamlarının sorgulamasına açılana kadar şüphelerimizi korumaya devam etmek zorundayız. Dünyada ve ülkemizde aşı konusundaki ciddi karşıtlık ve şüphelerin varlığında buna mecburuz.

İkinci sorun, bildirilen %90’dan fazla başarıyla neyin kastedildiği net değildir. Araştırma başladığında yayınlanan ölçülerde hafif hastalık geçirenlerinde çalışmada değerlendirileceği bildirilmişti. Bu yüzden, bildirilen başarı sadece hastalığı hafif geçirilenlerde mevcut ise, sonucu sorgulamamız gerekecektir. Aşının ciddi COVID hastalığına karşı koruyuculuğu ve virüsle enfekte olanlarda ciddi hastalık gelişimini ne kadar önlediği aşı başarısında önemli sorulardır. Aşıda bildirilen başarının hangi yaş gruplarında görüldüğü de önemli olabilir. Çünkü bu hastalık özellikle yaşlı ve hasta kişilerde sorun yaratmaktadır. Son olarak çalışmaya alınmayan 18 yaş altı grupta ne yapılacağı da belirsizdir.

Üçüncü olarak, bunlar araştırmanın ilk bulgularıdır. Araştırmanın ileri evrelerinde sonuçlar değişebilir. Aşı yapıldıktan sonra takiplerin en az iki ay, güvenlik için iki yıla kadar devamı ile yan etki profili de daha netleşecektir.

Son olarak, özellikle ABD seçimlerinde coronavirüs aşısı konusu ile çok yakından ilgilenilmesi, açıklamanın zamanlamasını sorgulamaya yol açıyor. Örneğin ABD Başkanı Donald Trump Pfizer şirketinin ismini zikrederek onların aşıyı bulmalarıyla hastalığın çözüleceğini seçim öncesi yüksek sesle söylemişti. ABD başkanlık ve senato seçimlerinin sonuçlanmadığı düşünülürse bunun bir takım politik etkileri de düşünülebilir. Her ne kadar, şirket üst düzey yöneticileirinden Kathrin Jansen’e göre Pfizer bir çok diğer şirketten farklı olarak ABD hükümetinden para almadığını bildirmiş olsa da, ABD hükümetinin ülkede 100 milyondan fazla aşı dozu için 1.95 milyar dolar bütçe ayırdığı özel proje ‘’Operation Warp Speed’’ aşı geliştirmede önde giden şirket veya şirketlere çok özel bir kazanç sağlayacak gibi duruyor. Başkanlığın el değiştirebileceği ABD’de bu kazancı elde etmek için kamu oyu oluşturmakta şirket stratejilerinden olabilir.

Corona virüse karşı dünyada topyekün verilen bu savaşta çok önemli bu haber, bağımsız bilim adamları tarafından şüpheyle karşılansa da, sonuçlar aynı kalırsa şimdi kullanılan grip aşısına göre daha etkin olan bu aşı sayesinde, pandeminin beli bükülecektir. Unutmamalıyız ki, aşının gerçek etkinliği milyonlar belki milyarlarda bu aşı veya aşılar yapıldığında anlaşılacaktır. 



SORU SORUN

Soru Sor

Soru Sor formunu doldurarak sorununuzu sorun, biz yanıtlayalım…

GÖNDER

Muayene

Muayene olmak istiyorsanız,
Muayene Formunu doldurarak bize ulaşabilirsiniz.

GÖNDER