COVİD Hastalığından Korunmak için Gözler Korunmalı.

COVİD hastalığında virüsün kişiden kişiye bulaşmasında, özellikle kapalı, kalabalık ve iyi havalanmayan mekanlarda virüs yüklü damlacıkların rolünün çok büyük olduğunu biliyoruz. Yeni bir yazıda gözde virüs birikiminin de virüs bulaşmasında büyük rol oynayabileceği belirtildi.

Şubat 24.2021

COVİD hastalığında virüsün kişiden kişiye bulaşmasında, özellikle kapalı, kalabalık ve iyi havalanmayan mekanlarda virüs yüklü damlacıkların rolünün çok büyük olduğunu biliyoruz

En yakındaki kişilerin daha çok risk altında olduğu bu bulaşmada, ana yolun nefes alma ve ellerin ağza buruna bulaştırması olarak düşünülüyor. Lancet dergisinde yayınlanan yeni bir yazıda gözde virüs birikiminin de virüs bulaşmasında büyük rol oynayabileceği belirtildi.

 

Hindistan’da yapılan bir çalışmada, etkili maske, eldiven, ayakkabı örtüleri ve yaygın alkol kullanımına rağmen sağlık çalışanlarında enfeksiyon oranı %19 iken, göz ve yüz koruyucuları kullanımına başlandıktan sonra bu oran sıfırlanmış. 1919 yılından gelen çok elegan bir araştırmada da ağız ve burun çok iyi kapatılmasına rağmen, spreylenen bir mikrobun kişilerin boğazlarında bulunabildiği gösterilmiş.

 

Göz yüzeyleri, buruna göre daha geniş alan işgal ediyor. Dolayısıyla virüsün yapışabileceği daha geniş bir alan mevcut. Ayrıca göz yüzeylerini dış etkenlerden koruyan ince bir lipid içeren yapı SARS-CoV-2 virüsünü çekip, orada kalabilmesini sağlıyor ve yazıda belirtildiği gibi bunu buruna taşıyor olabilir.

 

Dr. Genco Yücel ne diyor ?

 

Göz yüzeyi, burun kenarından giden bir kanalla buruna bağlıdır. Bu şekilde göz yaşları, burun kanalı yoluyla drene olurlar. Dolayısıyla gözden de, solunum sistemine bir bağlantı vardır. Göz koruyucular özellikle, göze ellemeyi engelledikleri için hastalığın bulaşmasını engelledikleri düşünüldü. Ancak bahsi geçen 1919 yılından gelen çalışmanın da gösterdiği gibi virüs parçacıklarının göz üzerinde birikip oradan solunum sistemine geçebilmeleri mümkündür.

 

Gözleri korurken çok farklı yöntemler var. Basit bir gözlükten, siperliklere, kayakçı maskelerinden, daha çok askerlerin kullandığı tüm yüzü kafayı kaskla örten sistemlere kadar. Koruyuculuk arttığı oranda kullanılabilme süresi kısalıyor ve buğulanma gibi sorunlar da artabiliyor.

 

Bugüne kadar, gözleri koruma üzerinde yeteri kadar durulmaması enteresan. Gözleri korumayı da, korunma önerilerine dahil etmekte fayda var. Pandemi başında maske alternatifi gibi önerilen siperliklerin dahi burada belirgin koruyucu etkisi olabilir. Gözleri nasıl korumamız gerektiğini anlayana kadar, en basit göz koruyucu olan, gözlük kullanımının bile faydasının olacağını düşünüyorum.

 



SORU SORUN

Soru Sor

Soru Sor formunu doldurarak sorununuzu sorun, biz yanıtlayalım…

GÖNDER

Muayene

Muayene olmak istiyorsanız,
Muayene Formunu doldurarak bize ulaşabilirsiniz.

GÖNDER