Aşı Karşıtlığı Yüksek Oranda Seyrediyor.

Corona pandemisini sonlandırmak için en iyi şansımız aşılamanın en kısa sürede başarıyla yapılması gibi duruyor. Yaygın olarak, özellikle evde kısa sürede sonuç veren tetkikler erken başlanıp sonucu iyileştiren ilaçlar , durum kötüleştiğinde kullanılan ilaçlar , kan sulandırıcılar, bunların hiçbirisi kendini hızla değiştiren virüse karşı pandemiyi yavaşlatmada yeterli değildir. Eskiye yaşantımıza dönme için tek şansımız yaygın, başarılı aşılamadır. Aşılamanın başarılı olması için nüfusun çoğunun aşılanması gerekir. Bunun için de, nüfusun çoğunluğunun gönüllü olması şarttır. Ülkemizde ve dünyada özellikle sosyal medyada aşı karşıtı kampanyalar devam ediyor. Gönüllü veya aşı karşıtı oranını net olarak bilmiyoruz.

Yeni bildirilen bir çalışmada, aşı olmayacaklarını söyleyen oranı yüksek bulunmuş.Yaygın aşılamanın toplumda, sürü bağışıklığını sağlaması için tahmini eşik değer %70’dir. Eğer toplumun %30’undan fazlası aşı olmaz veya olamazsa aşılama programı etkin olamayacaktır.

ABD’de yapılan çalışmada 788 kişiye COVİD aşısı olup olmayacakları soruluyor. Ankete katılan kişiler, politik parti seçimleri, etnik durumları dengeli olacak şekilde organize ediliyorlar.

Ankete katılanların %30’u kesin, %29’u ise büyük olasılıkla aşı olacaklarını söylemişler. Kalanların yaklaşık yarısı cevap vermezken, diğer yarısı da, olmayacaklarını belirtmiş.

Dr. Genco Yücel ne diyor?

Aşılama programının başarıya ulaşması için, toplumun büyük oranda aşı olmayı kabul etmesi gerekir. Ülkemizde aşı taraftarlığı veya karşıtlığı hakkında gerçek oranlar bilinmiyor. ABD örneğine göre, uygun kabul edilen %70 seviyesinin altında bir oran aşı olacağını beyan ediyor. Elbette, bu kadar küçük gönüllü sayısından gerçek oranı kestirmek zordur. Ama, bu araştırma genel bir fikir veriyor.

Toplumda, aşıların çok yeni bir teknoloji   ile üretilmeleri ve bunun getirdiği ‘’beynimize çip takılacak’’ dahil komplo teorileri, yeni aşıların tahminden çok hızlı şekilde toplumda kullanılacak duruma gelmelerinin getirdiği, ‘’ yan etkilerinin belirsizliği kaygısı’’ ve aşı endüstrisinin ciddi mali kazanımları ile konunun gitgide ülkeler arası politika savaşlarına dönmesinin, yarattığı soru işaretleri bence bu isteksizlikleri besliyor. Bu tereddüt, ve soru işaretlerini cevaplamak çok önemli olacaktır.

Ülkeyi yönetenlerin, toplumda başarılı aşı kampanyasını sağlamak için ellerinden geleni yapmaları gerekmektedir. İnsanları zorunlu aşı olmaya zorlayamayacakları için, %70’den fazla bir çoğunluğu aşı olmaya ikna etmeleri gerekir. Bunun için de, ilk şart, aşı çalışma sonuçlarının toplumla paylaşılmasıdır. ABD, Kanada ve İngiltere’de karar vericilerin acil kullanım onayı verdiği Pfizer aşısı hakkında veriler son derece tatmin edicidir. Bu aşı hakkında bilimsel tereddütler sürekli cevaplanmaya çalışılmaktadır. Buna rağmen ABD’de bu aşı kullanımına taraftar olan kişi sayısı bu araştırmaya göre %60 civarındadır.

Ülkemizde ise uzun süredir, 50 milyon doz alınıp  yaygın kullanılacağı bilgisine sahip olduğumuz Sinovac firması, CoronaVac aşısı ile ilgili en son veriler henüz açıklanmadı. Firmanın sonuçlarını bu hafta açıklaması beklenirken, net olmayan bir sebeple bunlar açıklanamadı. Bu net olmayan durum, toplumun endişe ve tereddütlerini ortadan kaldırmaya yardımcı olmayacaktır.

Karar vericiler, sağlık çalışanları, ve konunun uzmanları topluma, bize verilen bilgileri de kullanarak doğru sağlıklı bilgileri verip, komplo teorilerinin yayılmasını durdurmak zorundayız. Ancak bunu yapabilmek için bizim de en son, ve başarılı verileri almamız gerekmektedir.