SARS-CoV-2 ile enfekte olup hastaneye yatırılan hastalarda vücutta pıhtı artışı ve buna bağlı beyinde, akciğerde, kalpte pıhtı sıkça görüldüğü bildirilmiştir. COVID-19 hastalarında ölüme sebep olan şeylerden birinin de yaygın pıhtılaşma olayları olduğu düşünülmektedir. Kalpte, akciğerde, beyinde pıhtı oluşumu ile beyin felci, kalp krizi, akciğer embolisi gibi ölümcül sorunlar, artmış pıhtılaşmanın önde gelen neticeleridir. New York Mount Sinai hastane sisteminden gelen bir araştırma bu hastalarda kan sulandırıcı ilaç kullanımının faydası olabileceğini söylemektedir.
Yakın zamanda yayınlanması beklenen araştırmada, Mart, Nisan aylarında hastaneye yatırılan tüm hastalara kan sulandırıcı verildiğinde net fayda görülmemiştir. Ancak uygun doz kan sulandırıcı kullanımının, özellikle, durumu kötüleşmiş ve yoğun bakımda suni solunum cihazına bağlanan hastalarda çok ciddi faydası görülmüştür.
Bu hastalarda ölüm oranı 1/3üne düşmüş ve kurtarılamayan hastalarda dahi hayatta kalma süresinin belirgin uzadığı görülmüştür.
Kalp hastalıklarında sıklıkla kullandığımız, kan sulandırıcı ilaçların en önemli yan etkisi kanamadır. Bu hastalarda da kanama oranının maalesef azda olsa arttığı görülmüş.
Bu ilaçların ne şekilde, hangi dozda, ve ne zaman, ne süreyle kullanılması gerektiği maalesef net değildir. Ancak durumu kötüleşen hastalarda elimize bir silah daha aldığımız anlaşılıyor.
Bilimsel olarak net olmasa da, durumu hastanede yatacak kadar kötü olup oksijen veya yoğun bakım ihtiyacı duyulmayan hastalarda, nispeten düşük doz kan sulandırıcı kullanımına başlanması özellikle kanama durumu olmayanlarda iyi bir fikir olabilir. Durumu kötüleyen oksijen ya da suni solunum cihazı ihtiyacı duyanlarda ise daha yüksek doz, daha kuvvetli ilaçlar tedavide yardımcı olabilirler. Bu araştırmaya göre, ileride bu hastaların tümünde, kan sulandırıcı ilaç kullanımı gerekliliği sorgulanacaktır.