Corona’da çocuklarda görülen gizemli kalp hastalığı

14 yaşındaki Jack McMorrow’un hikayesi, özellikle salgın başladığından beri çocukların, gençlerin SARS-CoV-2 virüsünden etkilenmediği düşünüldüğü için gerçekten çok enteresan. 

Yakın zamanda NY Times gazetesinde çıkan bu yazıda, ev koşullarında başlayıp, hastane hatta yoğun bakım koşullarında devam eden süreç, özellikle New York’ta artan sayıda görülen  çok yeni bir hastalık hasta ve ailesinin gözünden  paylaşılmış.  Teşhis konulmasındaki zorluklardan başlayarak, hastane sürecinde doktorların tecrübesizlikleri, ailenin yaşadığı lojistik zorluklar, cevaplanamayan sorular ve endişelere değinilmiş. Yazı, haberi 2015 yılında, Ebola epidemisi ile ilgili yazısı ile Pulitzer ödülü kazanan sağlık ve bilim yazarı  Pam Belluck’un yazmış. Yazının en etkileyici bölümlerinden birinde, genç  Jack McMorrow’un bir yerde doktorlarına soru sorarken neyle savaştığımı bilemezsem nasıl savaşırım yorumu, doktorların durum zor da olsa hastalara izahat verebilmelerinin, hastada iyileşmeye katkısı açısından, ne kadar önemli olduğunu vurgulanmış. Corona pandemisi sürecinde hemen her hasta ve ailesinin yaşadıklarına da tercüman olan bu yazının sonunda Jack McMorrow’un hastalık öncesinde tıpla, hatta kalple ilgilenirken, iyileştikten sonra kalp doktorluğuna olan ilgisinin artması ise yaşadıklarının, hayatına büyük anlam katmasını bir doktor gözüyle çok önemli bulduğumu belirtmeliyim.

Hastaneye geldiğinde tansiyon çok düşük ve nabzı iki kat hızlı atıyormuş. Columbia Universitesi Çocuk hastalıkları yoğun bakım şefi Dr. Steven Kernie’nin, ifadesi ile  kalbi vücuda yeteri kadar kan, oksijen ve enerji sağlayamaz halde imiş. Kardiyojenik şok denilen bu durumda kalp normalin altında kan pompalıyor. Doktorları hastanın kalbinin niye birden bu kadar zayıfladığını izah etmekte zorlanmışlar. Dr. Kernie’ye göre vücuttaki damarlarının vaskülit dediğimiz şekilde iltihaplanması sonucunda kan akımını kontrolde zorlanmaları ile bu durum ortaya çıkmış.

Birleşik Krallık’tan gelen çok yeni bir araştırmada çoğunluğu Afro-Karaipli 8 çocukta SARS-CoV-2 antikoru pozitifliği ile beraber bildirilen bu hastalık  Mayıs ayının başında, New York şehrinde de bildiriliyor. 16 Nisan- 4 Mayıs arasında  yaşları  2-15 arasında değişen ve çoğu yoğun bakıma yatırılan 15 çocukta ‘’multisystem inflammatory syndrome in children ‘’(MIS-C), yani, çocuklarda çoklu organ iltihabi hastalığı bildiriliyor. 12 Mayıs itibarıyla New York Eyaleti Sağlık Bölümü’nün  3’ü ölen102 hastada benzer bulgular bulunduğunu bildirmesi üzerine ABD’nin bu konulardaki en üst düzey kurumu olan CDC (Center for Disease Control and Prevention)  bir uyarı yayınlıyor. 

ABD’de bütün doktorlardan bu tip hastaları bildirmelerini istiyor. Geçen hafta itibarıyla 137 çocuk veya gençte bu hastalık bildiriliyor. 

‘’Multisystem inflammatory syndrome in children ‘’(MIS-C), diğer SARS-CoV-2 enfeksiyonlarından farklı olarak akciğerleri hedef almıyor. Tüm vücutta iltihap yaratarak kalbi sakat bırakabiliyor. Şikayetler hiçbir belirti vermeden geçebilen ilk enfeksiyondan haftalar sonra ortaya çıkabiliyor. Klasik RCT SARS-CoV-2  testi negatif kalabildiği için sonradan bakılan antikor testleri ile COVID-19 ilişkisi ortaya konabiliyor. Bu da bir süre önce geçirilmiş, teşhis esnasında aktif olmayan enfeksiyonları olduğuna işaret ediyor. Hastalar uzun süren ateş, hipotansiyon ve birçok organı içeren belirtilerle ve kan testlerinde belirgin iltihap bulguları ile kendilerini gösteriyorlar. Solunum bulguları görülmüyor.

Bu durum çocuklarda görülen Kawasaki sendromuna benzediği düşünülüyor. Kawasaki sendromu ilk olarak Japonya’da 1967 yılında Tomisaku Kawasaki tarafından tanımlanan bir hastalık. Bu hastalık uzun süren geçmeyen ateş ve beraberinde döküntü eller ve ayakların şişmesi, göz akının iritasyonu ve kızarıklığı, özellikle boyunda lenf nodlarının şişmesi ve dudaklar, ağız ve boğazda iritasyon ve şişlikle kendini gösteriyor. Özellikle gençlerde kalp damarlarında genişleme ve anevrizma genişlemesi ile kalp problemlerine sebep olabiliyor. Tedavisinde imunoglobulin, kortizon aspirin gibi ilaçlar  kullanılıyor. Bu sayede bu kalp problemlerinin önüne geçilebiliyor.

‘’Multisystem inflammatory syndrome  ‘’(MIS-C), sadece çocuklara ait bir durum olup olmadığı, daha ileri yaşlarda da görülüp görülmediği şu anda net değil. Hakkındaki bilgilerimizin zamanla  daha netleşeceğini umuyoruz.