SARS-CoV-2 virüsünün sebep olduğu COVID-19, insandan insana yakın temasla geçiyor. Yakın zamanda ünlü İngiliz dergisi Lancet’te yayımlanan bir araştırma fiziksel mesafe, yüz maskeleri, ve göz korumasının virüs bulaşmasına etkilerini toplum ve sağlık merkezlerinde değerlendirmiş.
Bugüne kadar bu konuda yapılan 16 farklı ülkede yapılan 172 araştırma değerlendirilmiş. 25.000in üzerinde hastanın dahil edildiği bu çalışmaların sonucunda 1 metreden fazla mesafe bulundurmanın, bulaşma riskini %80den fazla azalttığı ve her metre başına riskin iki kat azaldığı bulunmuş. Koruyucu maske ve göz korumasının da aynı şekilde riski azalttığı görülmüş. Maskelerin tipine göre koruma derecesi artarken risk azalımı yine %80lerin üzerinde görülmüş. Özellikle hastanelerde, riskli hastalarla ilgilenilirken maske tipinin buna göre seçilmesi önerilmiş.
Yazarlar çok katmanlı maskelerin, tek katmanlılara göre daha kuvvetli koruyuculuğuna da dikkat çekmişler. Özellikle ev kullanımı için üretilen maskelerde buna dikkat edilmesini ve bunların çok katmanlı suya dayanıklı, yüze iyi oturan tarzda üretilmeleri) gerektiğini vurgulamışlar.
YORUMUM;
SARS-CoV-2 virüs bulaşmasında hiçbir belirtisi olmayan insanların ciddi rolü hakkındaki bilgimizin artışı ile, toplumda sosyal mesafe ve yüz maskesi uygulamalarının önemi artıyor. Ülkeler karantina önlemlerini azaltırken bu çok önemli konuda ortaya konan araştırma, bu konuda ilk önemli araştırma olması nedeniyle çok önemlidir. Sıradan maskelerle bile, mesafe ve yüz koruması kurallarına dikkat edilmesi salgının kontrolünü arttıracaktır. Çin’de Pekin’de salgının en kuvvetli olduğu zamanlarda, evde dahi maske kullanımı, virüs bulaşmasının düşmesine ciddi katkısını akıldan çıkarmayalım. Aşı ve uygun tedaviler bulunana kadar, tanımadıklarımızla en az 1 metre mesafe ve yüz koruması kurallarına dikkat edersek pandemiyi kontrolde tutabiliriz.