Pandemi zamanı okullar açılmalı mı?

Ülkemizde ve dünyada okul sezonunun gelmesi ile en ciddi tartışma konusu, okullar açılsın mı? Veya nasıl açılsın? Veliler endişeli, öğretmenler korkuyor, öğrenciler ise her ikisi de ve sabırsız. Acaba ne yapmalı?

Eylül 14.2020

Ülkemizde ve dünyada okul sezonunun gelmesi ile en ciddi tartışma konusu, okullar açılsın mı? Veya nasıl açılsın? Veliler endişeli, öğretmenler korkuyor, öğrenciler ise her ikisi de ve sabırsız. Acaba ne yapmalı? Her ülke kendine has bir çözüm deniyor. Ülkemizin nasıl bir sistem deneyeceği yakında daha da netleşecektir.

Bazı gelişmiş ülkeler Almanya, Danimarka ve Norveç yeni okul yılına okulları açarak başlıyorlar. Almanya pandemi sürecini en iyi yöneten, nüfusu yüksek ülkelerin başında geliyor. Pandeminin başlangıcında okulları kapatıp daha sonra hibrid kombine sınıfta ve uzaktan eğitim sistemine geçtiler. Küçük sınıflarda sosyal mesafe kuralına uyarak pandemi sürecini kontrolde tutabildiler. Şimdi de, okulları tamamen açıyorlar. Okulda, sınıf dışında maske takmayı ve sosyal mesafeye dikkati zorunlu kılarken, sınıflarda maske takmayı zorunlu olmaktan çıkarıyorlar. Bunun yerine sınıfları çok iyi havalandırmayı ve öğrencilerin sınıflarını karıştırmamayı hedefliyorlar. Maske gibi koruyuculardan uzaklaşılmasının nedeni de, maskenin çocukların derse katılımını ve öğrenimini zorlaştıracak olması.

Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO ) öğrencilerin maske kullanımı ile ilgili, biraz farklı olan tavsiyelerine  göre 12 yaş üstü öğrenciler, özellikle, sosyal mesafe korunamıyorsa maske takmalıdır. 5 yaşın altına maske takılması gerekli değildir tavsiyesi yapılırken, aradaki yaş grubunun ülke, okul, çocuğun kendi ev durumu, gibi faktörlere bakarak karar alınması öneriliyor.

Almanya okullarda maskeyi zorunlu olmaktan çıkarırken, hızlı izolasyon ve yaygın test yapmayı planlıyor. Örneğin, Berlin’de bir okulda, bir öğrencide Corona pozitifliği görüldüğünde tüm sınıf evinde karantinaya alınıyor, ve test ediliyor. Testi negatif gelenler okula dönüp derslere devam edebiliyorlar. Okullarda sadece şikayeti olan ve okulda temas halinde olunan kişileri değil, evde problem olanları da test etmeye özen gösteriyorlar. Örneğin, evinde bir aile bireyi pozitif bulunan bir öğrenci ve okulda temas ettiği sınıfında olanlar, aile ve öğrenci okula bilgi verdikten hemen sonra test edilmişler. Testler negatif geldikten sonra sınıfa devam etmelerine izin verilmişler. Bu, elbette, okul öğretmenler ve yöneticileri kadar öğrenci ve aile bireylerine de sorumluluk yüklüyor. İşbirliği içinde hareket etmelerini zorunlu kılıyor. Ama Almanya, süratli test edebilme, temasta olanları süratle ayırıp izole etme ve test sonuçlarını süratle alarak bu yaklaşımı sürdürmeye çalışacak, gibi görünüyor. Berlin’de geçtiğimiz hafta sonuna kadar okullarda 49 enfeksiyon görülmüş. Yukarıda özetlediğim yaklaşım sayesinde, yaklaşık 366.000 öğrenciden sadece 600 kadar öğrenci evde karantinaya alınmış. 803 okulun sadece 39 tanesi etkilenmiş. Yaklaşım zor, zahmetli ama şimdilik işe yarıyor gibi duruyor.

Bu kurallar, mükemmel olmasa da, veliler ama daha önemlisi öğretmenler için ikna edici görünüyor. University Hospital of Frankfurt’dan virüs uzmanı Sandra Ciesek’e göre  kurallar karışık, ve mükemmel değil ama işe yarıyor. Ancak Dr. Ciesek’e göre işe yarayabilmeleri için toplumda bulaşma oranlarının kabul edilebilir sınırlarda olması lazım. Avrupa’da ve Almanya’da rakamlar artarken, günlük Alman rakamı 1300 civarında, hala en yüksek seviyeye göre , Nisan ‘da 5500 civarında idi, hala iyi durumdalar.

Diğer Avrupa ülkeleri de, Almanya’nın yaklaşımına bakıp, büyük tartışmalar içinde okulları açmaya çalışıyorlar. İtalya’da hükümet okul dönemi Eylül ayında başlamadan, öğretmenlere 2 milyondan fazla test sağlıyor. Roma’da öğretmenlerle bir araya gelen başkanın ifadesiyle ‘’Güvenli okul, test yapmaktır ve biz buna başladık’’

İtalya’da aynı zamanda, bazı okul müdürleri, yerel idareler ilave sınıf, sıra ve öğretmen sağlanmazsa derslerin uzaktan yapılacağını hükümete bildiriyorlar. Bu yüzden, bazı öğrencilerin derslerini lokal sinemalarda, kiliselerde hatta okul bahçelerine konan çadırlarda alması planlanıyor. Bu sayede minimum 1 metre sosyal mesafenin korunmasına çalışılıyor.

Avrupa’da günlük yeni vaka sayısı, Ağustos ayında 23.000 civarında kaydedildi. Bu rakam Temmuz rakamlarının yaklaşık iki katı, ve bu artış çoğunlukla İspanya’dan geliyor..Madrid’de öğretmenler sendikası okul yılı başlamadan, güvenlik önlemlerinin yeteri kadar alınmadığı nedeniyle grev çağrısında bulundu. Kanarya adalarında da okul açılışı iki hafta ertelendi.

Pandemiden ABD gibi kötü etkilenen Avrupa ülkeleri son ay rakamlarda ciddi bir artışa rağmen, normal sınıflara dönmeye çalışırken ABD’de de, okulların nasıl açılacağı tartışılıyor. ABD’de günlük vaka sayısı 40.000-50.000 ortalamasıyla gidiyor. Bazı yetkililer hastalığın genel nüfusa oranı üzerinden karar verilmesini öneriyor. Almanya’da güncel oran %1’in altında iken, ABD’de bu oran %7 civarında. New York eyaleti bu oranın düşük olduğu yerlerden biri. New York şehrinde Eylül ayında okulların açılması planlanıyor. Şehrin valisine göre maske takılması zorunlu, yüz yüze eğitim ile uzaktan eğitim kombine edilecek ve yapılan testlerde hastalık oranı %3’ü geçerse okullar kapatılacak.

İngiltere’de hükümet okullardan değişken programlarla ilerlenmesini, öğrencilere alan sağlanmasını öneriyor.

 

Ülkemizde de okullar zamanında açılmakla beraber, öğrenciler uzaktan eğitim ağırlıklı eğitimdeler. Sadece okulda bölümlerinin son sınıfında olanlar yüz yüze eğitim alıyorlar. Yaklaşık 3 haftalık gecikmeyle tamamen yüz yüze eğitime geçileceği planlanıyor. Ancak tahminen İngiltere, İtalya gibi karma değişken bir eğitimin yürütüleceği anlaşılıyor. Test konusunda bir açıklama verilmemişken, maske takılmasına önem verilmiş ve okulda bulunan öğretmen, öğrenci ve diğer çalışanlar maske takmalı ve maskesi olmayanlar için bina girişinde maske bulundurulmalı kuralı getirilmiş. Ayrıca okulda bulunan kişilerin tümü kuralına uygun maske takmalı, maske nemlendikçe ya da kirlendikçe değiştirilmeli. Yeni maske takılırken ve sonrasında el antiseptiği kullanılmalı olarak yazılmış.

Bütün dünyada eğitimcileri korkutan ise İsrail örneği. Pandemi ilk zamanlarında süratli kapanmayla salgını kontrol etmeyi başaran İsrail’de okulların tekrar açılmasıyla, Kudüs’te bir okulda yüzlerce öğrenci, öğretmen ve akrabanın hastalanmasıyla yaşanan salgın, maalesef, önümüzde önemli, korkutucu bir örnek olarak duruyor.

İsrail örneği, belki de bu örneğe, deney demek lazım, çoğu eğitimci, idareci ve velileri korkutuyor. Öğrencileri tekrar bir deneye maruz bırakmak doğru olmayabilir. Bu deneyi düşününce unutmamamız gereken şey eğitimin kumar olmaması gerekliliğidir.

Yüzyüze eğitime geçilecekse, bunun amaçlarının, kurallarının, problemler geliştiğinde yapılacakların çok net ortaya konması lazım. Kimin test olacağından, bunun nasıl duyurulacağından, bundan kimlerin etkilenip izolasyona alınacağından, izolasyon zamanı eğitimin nasıl devam edeceğine kadar her şeyin planlanması gerekmektedir.

Eğitim bir deney ya da kumar olamayacak kadar önemlidir.

 

Okulları ve eğitimi korumanın , iyi ve yüz yüze eğitimi sağlıklı devam ettirebilmenin yolu hükümetlerin, okulların, idarecilerin, öğretmenlerin, öğrenci ve velilerinin koordinasyonundan geçiyor. Yüz yüze toplantıların, bilgi alışverişinin zorlaştığı pandemi çağında iletişimi daha da kuvvetli tutmaktan geçiyor. Okula gelen öğrenci, öğretmen ve diğer personelin okul dışındaki davranışlarında okuldaki diğer bireylere karşı sorumluluklarını unutmamalarından geçiyor.

Almanya’nın yapmaya çalıştığı gibi öğrencilerin sınıflarda eğitim almasının amacı daha iyi eğitim ve çocukların moralini korumaksa, arkadaşı pozitif çıkıp, aniden test olup birkaç gün okuldan uzaklaştırılan çocuğun moralini de düşünmek gerekiyor. Pandemi ilk zamanlarındaki gibi, enfeksiyon kontrol edilirken eve kapatılıp evden etkinliğini henüz tam olarak bilmediğimiz eğitimin de, pandemiyi kontrolde kolaylık sağlarken, çocukların gelişimine nasıl etki ettiğini bilmediğimizi de akıldan çıkarmayalım.

 

Dr. Genco Yücel ne diyor?

Okulların açılması Corona pandemisinde yeni bir fazı ifade ediyor. Ne yapmamız gerekli, kimse bilmiyor. Bence okulların yüz yüze eğitime açılması gerekli. Güvenliği sağlamak için yoğun test etme kapasitesi sağlanmalı ve her şeyden önemlisi okul çalışanları, öğrenciler ve aileler arasında çok sıkı iletişim ağı kurulmalı. Bilgilendirme her yönde çok güvenilir, utanmadan, gücenmeden yapılmalı. Hasta olana anında müdahale edilmeli ve bu tüm ilgili kişilerle sansürsüz paylaşılmalı. Bunun başka bir yolu olduğunu düşünmüyorum.

 

 



SORU SORUN

Soru Sor

Soru Sor formunu doldurarak sorununuzu sorun, biz yanıtlayalım…

GÖNDER

Muayene

Muayene olmak istiyorsanız,
Muayene Formunu doldurarak bize ulaşabilirsiniz.

GÖNDER