COVID-19 pandemisi tıpta ‘’kırık kalp sendromu’’ olarak da bilinen, takotsubo kardiyomiyopatisini arttırıyor. Strese bağlı kalp krizi veya kalp zayıflığı da denilebilecek bu hastalığın pandemi zamanı arttığı görülmüş.
Takotsubo ismi Japonya’da ahtapot avlamak için balıkçıların kullandığı bir testiden gelmektedir. Takotsubo kardiyomiyopatisi olanlarda kalbin görünümü özellikle ağzı dar ve gövdesi geniş bu testiyi andırdığı için bu isim verilmiştir. Aynı zamanda kırık kalp sendromu da denilen bu hastalık ileri streslerden kalbin zarar görmesi olarak tanımlanabilir.
ABD Ohio eyaletindeki Cleveland Clinic’deki araştırmacılar, 1 mart-30 Nisan 2020 arasında hastanelerine kalp krizi şüphesi ile başvuran yaklaşık 2000 hastayı incelemişler. Bunların içindeki ‘’kırık kalp sendromlu’’ hasta oranını geçmiş yıllardaki başka iki aylık dönemlerle kıyaslamışlar. Pandemi öncesi %1.5-1.8 arası olan oranın, pandemi zamanında %7.8’e kadar çıktığını görmüşler.
Bu artışın sebebinin hastaların COVID-19’a yakalanmaları olmadığını, çünkü bütün bu hastaların testlerinin negatif olduğunu görrmüşler. Ayrıca hastalığın seyrinin de eski dönemlerden farklı olmadığını tesbit etmişler. Sorunun hastaların yaşadığı aşırı, farklı stres olduğu sonucuna varmışlar.
Baş araştırmacı Dr. Ankur Kalra’ya göre hastalar sadece hasta olmakla, yakınlarının sağlığı ile değil aynı zamanda, ekonomik, duygusal, toplumsal, bir çok stresle çoğu zaman yalnız karşı karşıya kalıyorlar. Bu stres de kalbimiz gibi organlarımızda fiziksel hasara sebep olabiliyor.
YORUMUM;
COVID_19 ile ilgili psikolojik, sosyal, ekonomik stresler, kalbimize hasar verebilir. Bu yüzden klasik sosyal izolasyon kurallarını uygularken, yakınlarımızdan, sevdiklerimizden çok uzaklaşmamak, onlarla bağlantımızı arttırmak, veya stres fazla geliyorsa doktorumuzdan danışmak yardım istemek olacaktır. Bir yandan Corona’dan korunurken, öte yandan kalbimizin kırılmasını istemeyiz.