Pandeminin kontrol altına alınması için aşılamanın faydası tartışılmıyor. Ancak oluşan bağışıklığın ne kadar süreceği, dolayısıyla, aşılamanın ne kadar sonra tekrarlanması gerekliliği, salgının ortadan kaldırılması için şu an önümüzdekş en önemli konulardan biri gibi duruyor. Nature dergisi önemli bilim adamlarının bağışıklığın yıl içi seyri konusundaki değerlendirmelerini yazmış.
Vücutta bağışıklığı tayin eden hücreler; 1-Enfekte hücreleri ortadan kaldıran T hücreleri, 2-Hücrelerin enfekte olmasını engelleyen ve plazma hücreleri tarafından salgılanan nötralizan antikorlar, ve 3-Bağışıklık cevabını düzenleyen, virüse has gelişen ve virüs ortadan kalktıktan sonra da antikor salgılamaya devam eden T yardımcı hücrelerdir.
Bağışıklık enfeksiyon geçtikten sonra sürekli aktif kalmıyor. B ve T hücreleri her an aktiflenmeye hazır şekilde uykuya geçiyorlar. Tekrar virüs veya aşı vücuda girerse anında harekete geçebilecek şekilde dinleniyorlar. B hücreleri, virüsü tanıyan antikor oluşturmanın yanında, T hücrelerine bu viral proteinleri tanıtabiliyorlar veya yüksek miktar antikor salgılayan plazma hücrelerine değişebiliyorlar. Plazma hücreleri hafıza hücreleri haline geçip uzun süre antikor salgılama kapasitesini kazanıyor ve vücutta, kemik iliğinde yıllarca saklanabiliyorlar.
Uzun sürebilen bağışıklığın en iyi ölçüsü, o yüzden kemik iliğindeki antikor salgılayan plazma hücreleri olduğu anlaşılıyor. Bu güne kadar SARS-CoV-2’ye karşı bağışıklığın ölçüsü çoğunlukla kısa süreli yaşayan antikorlar olarak ölçüldü.
Yapılan bir araştırmada kemik iliğinde SARS-CoV-2 karşıtı plazma hücreleri incelenen 19 kişinin 15’inde enfeksiyondan 7 ay sonra bulundu. Bu hücre seviyeleri 4 ay sonrasında da, yani enfeksiyondan 11 ay sonra da, aynı seviyede devam ediyordu. Plazma hücresi miktarları aşı sonrası uzun süreli bağışıklık gelişen tetanoz ve difteriye çok benziyordu. Aynı araştırmda kandaki antikor düzeylerine bir yıla kadar bakıldığında da ikili, bifazik bir eğri görülüyor. Hastalık veya aşı sonrası antikor seviyelerinin maksimuma yükseldiği, ve sonrası beklendiği gibi azaldığı gözlemleniyor. Sonrasında ise, maksimum antikor seviyesinin %10-20 altı bir seviyede sabit seyretmeye başlıyor. Bu, antikor üretiminin, acil reaksiyon ile gelişen plazma hücrelerinin, zamanla oluşan hafıza plazma hücrelerine geçişi ile oluyor. Bu sayede bağışıklık kapasitesinin uzun süre devamı sağlanıyor.
SARS-CoV-2 gibi corona virüs olan SARS sonrası kanda antikorlarının 17 seneye kadar kalabildikleri yakın zamanda bildirilmişti. Bu yüzden şimdiki corona virüste de uzun süreli bağışıklığın devam etmesi bekleniyor. Şimdilik enfeksiyondan 6-12 ay sonra dahi antikorların stabil seyrettiği görülüyor. Aynı araştırmacılara göre enfeksiyon veya aşılamadan 1 yıl sonra yapılacak tekrar aşı ile bağışıklık daha da desteklenecektir. Bu sayede plazma hücrelerinin daha fazla üretilmesi sağlanır. Bazı plazma hücreleri de hafıza hücreleri olarak saklanmaya başlanır. Ve SARS-CoV-2’ye karşı bağışıklık uzun seneler korunabilir.
Aşı etkinliği ölçmek için sıklıkla kullanılan antikor düzeylerinin, bağışıklık hafızasının yerleştiği uzun vadede yüksek bulunmasını beklememek gerekir. Sık aşılama için savunulan eski bir düşünceye göre, aşı veya hastalık sonrası antikor düzeyinin seyri ile, azalan bağışıklık tayini yapılıp tekrar aşılama gündeme getirilirdi. Bu eski konsept bu yazıda bahsedilen ikili, bifazik bağışıklık cevabını yok saymaktadır.
Bugüne kadarki sonuçlar SARS-CoV-2’ye karşı bağışıklığın uzun süreli olabileceğini gösteriyor. Aşılamaya karşı uzun dönem reaksiyon sorusuna cevap ararken bu şimdilik iyi bir cevaptır.
Dr. Genco Yücel Ne Diyor?
Bu yazıda da belirtildiği gibi, uzun dönem bağışıklığın ne kadar devam edeceği henüz bilinmiyor. Zaten dünyada aşılanmanın resmi olarak başlamasından daha henüz 1 yıl dahi geçmediği için bunu söylemek için erken. Ancak bu yazı ve diğer araştırmalar aşı veya hastalık sonrası bağışıklığın bir seneye kadar, hatta bu yazıda belirtildiği gibi, daha uzun sürebileceğini gösteriyorlar. Şimdilik aşılama sonrası 6-12 ay ilave ve tercihen farklı aşı ile destek aşılama, ve sonrasında da yılda bir aşılamaya devam etmek mantıklı duruyor.